İTÜRO’NUN YENİ SPONSORU MAZDA SÜRDÜRÜLEBİLİR TEKNOLOJİDEN YANA!

02 Haz 2018

İTÜ ROBOT OLİMPİYATLARI – İTÜRO 2018’in yeni Altın Sponsor’u Mazda, global üretim teknolojisinde uzun vadeli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin ihtiyaçlarını esas alıyor.
Japonya’nın dünyaca ünlü otomobil markalarından olan Mazda, gezegenimizi korumak, CO2 emisyonunu azaltmak ve sera gazlarını büyük ölçüde düşürmek için daha katı ekolojik önlemlerin gerektiği bilinciyle, geçtiğimiz sene yeni uzun vadeli stratejisi “Sürdürülebilir Zoom-Zoom 2030”u duyurdu.
Sürdürülebilir Zoom-Zoom 2030’da üç temel nokta bulunuyor:
*Dünya: ‘İnsan ve araçların zengin, güzel bir Dünya’da birlikte var olabileceği sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek’.  Daha açık olmak gerekirse Mazda’nın ‘Kuyudan Tekerleğe’ (Well-to-Wheel) CO2 emisyonlarının kurumsal ortalamasını 2010’daki seviyesinden 2030 yılına kadar %50, 2050 yılına kadar da %90 oranında azaltmak.
*Geniş Toplum: ‘Güvenlik ve huzur hissi veren araçlar ve toplum aracılığıyla dünyanın her yerindeki insanlara sınırsız hareketlilik imkanı sunarak yaşamlarını zenginleştiren bir sistem yaratmak’. Bu da, markanın i-ACTIVESENSE güvenlik özelliklerini belirli bir standarda oturtmak ve otonom araçlar ile bağlantı teknolojisindeki testleri arttırmak anlamına gelir.
*Mazda kullanan Araç Sürücüleri: ‘Gerçek bir sürüş keyfi sunan bir araç kullanırken Dünya’yı koruduğunu ve topluma destek olduğunu bilmenin getirdiği huzurla müşterilerin endişelerini ortadan kaldırmak’.  Bu madde ilk iki maddenin devamı niteliğinde olup Mazda’nın Jinba Ittai (sürücü ile araç arasında yakın bir bağlantı) ve KODO (araca yaşam vermek) dış tasarım felsefelerini hedef belirledi.
Çok Çözümlü Yaklaşım
Doğru zamanda doğru çözüm esasına bağlı olan Mazda, artan yenilenebilir enerji miktarının kömür gibi kirli elektrik üretme yöntemlerinin yerini alana kadar elektrikli güç aktarma organlarının toplumun sera gazı emisyonlarında büyük bir düşüş sağlanması dileğini yerine getirmeyeceği sonucuna vardı.
Bunun yerine içten yanmalı motorların uzun yıllar dünyadaki araçların çoğunluğuna güç vereceğini ve CO2 seviyelerinin düşürülmesine en büyük katkıda bulunacağını farkında olan şirket, yeni nesil SKYACTIV-X benzinli motoruyla da görüldüğü üzere, verimi artırarak elektrikli araçların (EA) mevcut emisyon değerlerine ulaşmayı hatta bu değerlerden daha da iyi bir konuma ulaşmayı hedefliyor.
Bundan elbette Mazda’nın elektrikli güç organları geliştirmeye sırtını döndüğü anlamı çıkarılmamalıdır. Şirket EA ve hafif hibrid teknolojisini (mikrohibridizasyon) 2019 senesinde, tümleşik akülü modellerini 2020 senesinde ve markanın ilk fişli (plug-in) hibridini de 2021 senesinde tanıtacak.
Bundan ötürü Mazda, yakın zamanda Toyota, Subaru, Suzuki, Daihatsu, Hino ve akü üreticisi Denso ile yeni bir ittifak kurdu. Bu ittifak ideal içten yanmalı motorun etkili bir elektrifikasyon teknolojisi ile birleştirilmesi, EA gelişimi ve sofistike bilgi-eğlence sistemi, bağlı araç sistemleri ve ileri güvenlik teknolojisi için, ortak teknoloji keşfi çalışmalarına başlayacak.
 
Kuyudan Tekerleğe (Well-to-Wheel) Emisyon 
Değerlendirmesi
Dünya çapındaki elektrik üretiminin üçte ikisinin fosil yakıtlarına dayandığını göz önünde bulunduran Mazda, EA emisyonunun sıfır olmasını gerektiren düzenlemelerin samimi olmadığını düşünüyor.
Bir aracın ömrü boyunca gerçekleşen CO2 emisyonlarını daha doğru bir şekilde ölçebilmek için Mazda (yalnızca sürüş esnasında gerçekleşen) mevcut “Depodan Tekerleğe” (Tank-to-Wheel) değerlendirmesinin ötesinde yakıt çıkarma, üretme ve nakliyesini de göz önünde bulunduran “Kuyudan Tekerleğe” (Well-to-Wheel)  yöntemine geçiyor.
“Kuyudan Tekerleğe” (Well-to-Wheel)  emisyon değerlendirme yöntemi, Mazda’nın yakın gelecekte izleyeceği uygun güç organları geliştirme yollarını daha doğru bir şekilde tartabilmesini mümkün kılacak. Bu açıdan bakıldığında şirket fosil yakıtları kullanılarak üretilen enerjiyi tüketen EA’ların ekolojik değerlerini yeniden düşünüyor.
Orta boyutlu bir elektrikli araç 100 km mesafede saatte yaklaşık 20 kilowatt elektrik enerjisi tüketir. Bu enerjinin kömürle üretilmesi 200 g/km, petrolle üretilmesi 156 g/km ve LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) ile üretilmesi de 100 g/km seviyesinde bir CO2 emisyonu anlamına gelir.
“Kuyudan Tekerleğe” (Well-to-Wheel) rakamına dönüştürüldüğünde EA’ların ortalama CO2 emisyonu 128 g/km seviyelerinde seyrederken aynı güçteki bir Mazda SKYACTIV-G benzin motorununki 142 g/km seviyelerindedir. Bu da yaklaşık gibi küçük bir gelişmeyle SKYACTIV-G motor emisyonunun EA’lar ile yarışacak seviyeye ulaşacağı anlamına gelir.
Hatta SKYACTIV-G motorlar elektriği kömür veya petrol kullanılarak üretilen EA’lardan daha az CO2 açığa çıkarır. LNG ile üretilen elektrik enerjisini kullanan EA’ların emisyon değeri %30 daha az olsa da, Mazda kendi yürüttüğü çalışmaların sonucunda içten yanmalı motorları bu seviyeye yetişecek şekilde geliştirebileceğini düşünmektedir.

Teknoloji Ekseni

Etkinlik Takvimi


E-DERGİMİZ

Dergimizin pdf’ini indirebilirsiniz

ÖNCEKİ SAYILAR

Dergimizin önceki sayılarını buradan indirebilirsiniz